Site icon İsveç Aktüel

Sahi, kalktı mı bütün sınırlar?

körsbärsträd, kiraz


“Şimdi uzak bir
Avrupa ülkesindesin
hangi göğe baksan
şiir kesilir
ama şunu bil ki sevgilim
bir mülteci
asla arkasını dönmemelidir”


Feyza Hepçilingirler’in Varlık Dergisi Mart 2024 sayısında yer alan Türkçe Günlükleri adlı köşesinde okudum Ruhan Mavruk imzalı bu dizeleri. Bir araya getirilmiş 20 kelimenin okuyana aynı anda hasret, sevda, isyan ve umut duygularını hissettirebilmesi edebiyatın olanağı. Şairin yeteneği ile ortaya çıkan dilimizin olanağı ise bu yazının sınırlarının çok ötesinde. Seçtiği “şiir kesilmek” tanımının ya da göçmen, dışarlıklı, muhacir değil de illa “mülteci” kelimesini tercih etmiş olması üzerine uzun uzun düşünebiliriz örneğin. Zira sığınma hali vardır mültecinin, arkasına dönme ihtimali azdır, şairin usulca bulmamızı beklediği “arkasını dönme” çift anlamı “asla” ile sınırlanmıştır. Yoksa biz, kimine göre uzağın da ötesinde periferi ülkelerin göçmen kuşları, etrafımızdaki onca sınırın derdinden güzel dilimizin sevdiğim tarifiyle “iki satır” düşünmez miyiz okuduklarımızın üzerine? Antonio Negri ve Michael Hardt o sınırlar çoktan kalktı diyor oysaki… Sahi kalktı mı bütün sınırlar? Onca teknolojik gelişme, merkeziyetsizleşme, toplumsal dönüşüm vs. 1960’lı yıllarda göçen ailelerin karşılaştıkları zorlukları yaşamamıza engel belki, ama yine de ayağımız takılmıyor mu yeni yerleştiğimiz ülkelerde? Bir araya geldiğimizde konuştuklarımız hep benzer değil mi? Yerleştiğimiz ülkede ilk kez yaptığımız her eylemde kalbimiz kanatlanmıyor mu? Çocuklarımızın ilk adımlarıyla karşılaştığımızdaki hisler gibi değil mi ilk günlerimiz? “Herhalde bunu ilk yaşayan ben değilimdir.” deyişlerimiz. Önemli aşamaları geçtiğimizde bir sevinecekken on sevinmemiz başka topraklara tutunup filizlenmeye çalışmamızdan değil midir? Kimimiz üç, kimimiz otuz bahar yaprak döküp bir o kadar yenilenmiş olsak da iğneyapraklılar gibi nice ayazı hiç yenilenemeden yaşayanlarımız yok mudur aramızda?


Benzerliklerimiz, farklılıklarımız; kolay uyum sağlayanımız, bir türlü adapte olamayanımız; yerleştiği ülkenin resmî dilini bir çırpıda öğrenenimiz, yıllar geçmiş hâlâ öğrenmek niyetinde olmayanımız olarak bir göçmen vatandaşımızın kaleme aldığı ve Şimdi İstanbul’da Olmak Vardı isimli şarkıdan aşina olduğumuz “yayılmışız dünyanın dört bir yanına” cümlesinde olduğu gibi “yayılmışız” … Ne kadar “yayılmışız” derseniz; Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) tarafından 2022 yılında küresel olarak yerinden edilen insan sayısının yaklaşık 103 milyona ulaştığı paylaşılmış.(1) Bu sayının sadece yerinden edilenleri kapsadığını özellikle belirtmek isterim. Hani kendi isteğiyle sıcak iklimlere göçen anlamında kullanılan göçmen ya da muhacir değil de şairin asla arkasını dönmemeli diye anımsattığı mülteci
sayısı bu. Tahmin edilen 103 milyon hayat… Sevgili Ünsal Ünlü’nün söylediği gibi “Şairin sözünün üzerine söz olmaz!” diyerek başladığımız dizelerle bitirelim, biraz da üzerine düşünelim…


“Şimdi uzak bir
Avrupa ülkesindesin
hangi göğe baksan
şiir kesilir
ama şunu bil ki sevgilim
bir mülteci
asla arkasını dönmemelidir”


Okuma Önerisi
Biraz da postmodernizm konuşalım diyen Matrix severlere; Simülakrlar ve Simülasyon, Jean Baudrillard


(1)https://euaa.europa.eu/sites/default/files/publications/20207/2023_Asylum_Report_Executive_Summary_TR.pdf


İsveç’e yeni gelmiş olanlara; Olof Palme, Henrik Berggren


Çağdaş Türk edebiyatı olmazsa olmaz diyenlere; Parasız Yatılı, Füruzan

Author

  • Meltem Güreller, lisans (2002) ve yüksek lisans (2018) eğitimini de tamamladığı İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Anabilim Dalı’nda, Eleştirel Bir Veri Çalışması Olarak Yapay Zekâ Algoritmalarının Kültür Oluşumuna Etkisi başlıklı tezi üzerinde çalışmalarını doktorant olarak sürdürmektedir. Yüksek lisans tezinde yeni medyanın kurumsal iletişimde kullanımına yönelik bir araştırma yapan Güreller’in kamusal alan, gözetim ve sosyal medya konularında yayımlanmış makaleleri ve kitap bölümleri bulunmaktadır. 1998 – 2014 yılları arasında gazete, reklam ajansı, matbaa, halkla ilişkiler ajansı gibi ulusal ve uluslararası farklı kurumlarda iletişim uzmanı olarak görev alan Meltem, evli ve iki çocuk annesidir.

    View all posts
Exit mobile version